Ferhat nakkaştır.Yani; Hanları..Sarayları süsler..
Ferhat nakkaştır.
Yani;
Hanları..Sarayları süsler..
Fırçasından zerâfet dökülür...
Şirin’e sevdalı bu yiğit delikanlı onu;
Amasya Sultanı Mehmene Banu’dan ister...
Şirin için dünürcü gönderir.
Sultan; Şirin’i vermek istemediği için olmayacak bir iş ister Ferhat'tan..!!
Amasya'ya taaa dağın tepesinden su getir Şirin'i vereyim sana der.
Der demesine de..
Şahinkayası denen yer...
Bir önceki yazımızda belirttiğimiz gibi;
Kaya mezarlarının karşısındaki sarp; dik, uçurum bir dağın başı...!
Menem bir yer anlayacağınız.
Ferhat'ın Şirin'e olan aşkı zorluk mu dinler?
Külüng denen demir kazmasını eline alır vurur kayaların böğrüne böğrüne..
Ve:
Suyun sesi işitilir şehirde.
Sinsice bir plan ilen;
Ferhat’a Şirin öldü diye yalan haber uçururlar....
Sana helvasını getirdik derler!
Şirin'e de Ferhat öldü derler.
Dünyada yaşamak ikisine de haram olur...
Ferhat'ın başı döner dünyası kararır düşerek can verir bu kanallardan Yeşilırmak'a..
Şirin onu ararken kapılır sulara....!!!!
Çok tanıdık değil mi????
Bizim;
Hasanboğuldu ile aynı.
Kerem ile Aslı..
Leylâ ile Mecnûn gibi.
Aslolan bu duygulara sahip bir Millet olmamız.
O yüzden Anadoluyuz..
Benzersiz bir güzelliğiz....