Abide

Ziyarete açılışı 21 Ağustos 1960...

Hafif rüzgarlı ve sıcak bir gündü...

Bitişik komşumuz fotoğrafçıydı.

O gün sabahtan, elindeki malzemeleri ve fotoğraf makineleriyle evden hızlıca çıkarak, koşar adım gitti. Sanki bir şeye yetişecekmiş gibi telaşla uzaklaştı.

Akşam geldiğinde babama, çok yorulduklarını ve birçok fotoğraf çektiğini, isterse babama da bir albüm verebileceğini söyledi. Babama da bir hafta kadar sonra  bir albüm dolusu fotoğrafları getirdi.

Biz de ilk defa Şehitler Abidesi olduğunu öğrendik.

Bu da bizim, diye gururlandık.

 

Abide'nin yapım hikayesi uzun;onu daha önce anlatmıştım.

Babamda, o dönemin yabancı mezarlıkları ve anıtları da dahil hemen hepsinin fotoğrafları vardır.

Bu arada, o dönemde, Çanakkale Savaşlarını çıplak gözle görüp anlatan dede ve ninelerimiz vardı.

Adalı Ahmet Amca, Mustafa Amca, Ali Dayı, Burunsuz Mehmet Amca, Hatice Nine, Musa Köylü Nazife Nine, Fatma Nine ve diğerleri...

Uzun kış gecelerinde savaşı, muhacereti, çekilen çileleri anlatırlardı...

Bizdeki milli duruş ve vatan sevgisi işte buradan gelmekte...

 

Dün, İkinci Anafarta Zaferi'nin de yıl dönümüydü... Bu vesileyle tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anarım... Yıllardır, onları anlatırım. Onların unutulmasını hiç istemem. Bu toprakları vatan yapan bu kahramanları anlatmak, ben Türk'üm, diyen herkesin görevidir, derim.

Bu yüzden, anlatımlarıyla kahramanlarımızın unutulmamasını sağlayan tüm Alan Kılavuzu Arkadaşlarımıza( ki 31 Temmuz 2024'ten sonra anlatmaları yasaklanmıştır...) ve Alan için mesai sarf eden herkese sonsuz teşekkürler...

Var olsunlar...

 

"Tabii ki İkinci Anafartalar Zaferimiz için genel ve yerel yönetimler bir şey yapmışlar mı?" diye bu günü bekledim.

Hiç kimse bir şey yapmamıştı.

Türk, Türklük, Türkçe, Türk Vatanı, Şehitlerimizi unutmama gibi kavramlar benim derdim. Başkalarının böyle bir derdinin  olmadığını da gördük...

Yazık!

 

Bilgi edinmeniz dileğiyle...

***'

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...