Çanakkale havasından mı suyundan mı yoksa buram buram tarih kokan bir şehir oluşundan mı; Yoksa iliklerinde milli uyanışın emperyalizme karşı kazanılan belki de en büyük zaferlerinden birinin başkenti oluşundan mıdır nedir; her geçen gün nüfusu artan dışarıdan göç alan, giderek kalabalıklaşan bir kent. Özellikle son 10 yıldır gözle görülür bir nüfus artışı var. Tabi bu nüfus artışında emekli olan devlet memurlarının özelliklede asker kökenlilerin yerleşim yeri olarak tercih ettikleri bir kent. Son iki yıldır gördüğümüz ise özellikle doğudan ve güneydoğudan göç etmiş birçok kişiyle karşılaşmakta mümkün. Bu arada fazlasıyla kaçak göçmeninde maalesef bulunduğu bir yer. Kent iyice kalabalıklaştı.
Yollarda bu insan kalabalığı içinde yürümek bir hayli zorlaştı. Caddelerde, sokaklarda insan yığınlarıyla karşılaşmak artık bu kente yaşayan bizler için olağanlaşmaya başladı. Bu durumu istemesek de kabullenmek zorunda kalıyoruz.
İnsan yoğunluğuyla birlikte artan ve kalabalıklaşan, aksayan bir trafik sorunuyla da karşı karşıya kalıyoruz. Sıkılaşan trafiğin bir sebebi artan nüfusla birlikte paralel artan araç sayıları olduğu kadar yıllardır çözüm üretilmeyen, geçici çözümlerle idare edilmeye çalışılan OTOPARK sorunu gözümüze batmakta
Naçizane 2017 yılından beri fikirlerimiz görüş ve önerilerimi gazetedeki köşemde kaleme almaya çalışıyorum. Önceleri Çanakkale Belediyespor’un voleybol maçlarını yazmaya başladım. Daha sonraları Çanakkale de gördüğüm şehir sorunlarını dile getirmeye çalıştım. Sadece sorunu yazmakla kalmadım çözüm önerilerini de alternatifleriyle kaleme aldım. Şöyle geçmişe doğru bakınca Çanakkale ile ilgili belki de en fazla yazdığım konunun trafik ve otopark sorunu olduğunu gördüm.
Maalesef yine otopark sorununu yazarken buldum kendimi. Çanakkale’deki Trafik ve Otopark sorunun çözüm mekanizmasının yerel yönetimde olduğuna inanmaktayım. Daha önce gerek Çanakkale Belediyesine gerekse Eski Başkana Ülgür Gökhan’a atıf yaptığım yazılar yazdım. Yazdıklarım dikkate alınmadı ki; Ya arkadaş sen bunları yazmışsın gel derdini bir de bize anlat diyen olmadı hatta gazeteci sohbetlerine bile davet edilmedim. Zaten Sayın Ülgür Gökhan şehirde Otopark sorunu olduğunu hiç kabul etmedi. Park etmeyi bilmeyenler yanlış park edenler var diyerek görmezden geldi hatta herkes şehir merkezine herkes bisikletle gelsin alternatifi çözüm olarak sunuldu (Düşünün bir aile çoluk çocuk bisiklete biner merkeze gelir alışveriş de aldıkları paketleri de bisikletin sepetine koyar sonra hep birlikte bisikletleriyle evlerine döner insanlar) Muhteşem çözüm. Eğer çok değil bundan 5 yıl öncesi şehirdeki birçok (o an) müsait alanlara katlı otopark yapsalardı bugün bu sorunu en az düzeyde yaşardık hatta katlı otoparklara devam edilseydi bu sorunu aşmış bir kent olurduk.
Neden mi böyle diyorum dün bir işi ve çarşıdan alışveriş için merkeze geldim. Doğal alarak alacaklarımı da taşıyabilmek için aracımla geldim. Son dönemde favorim olan eski Karayolları arsasında rahat yer bulacağımı sanarak içeri girdim. Arsa tıklım tıklım araç dolu. İçeriyi dolaştım yer yok tam vazgeçmiş oradan çıkacakken bir aracın park ettiği yerden çıktığını görerek hemen oraya yanaştım. Beş on saniye geç kalsam arkamda avına yaklaşan aç kurtlar gibi iki aracın buraya yöneldiğini gördüm. O anki Şansıma ne kadar çok sevindim anlatamam.
Merkeze yürüyerek devam ederken de gözüm yol kenarlarına bakıyorum. Şifa niyetine yol kenarında bir araçlık park yeri dahi yok. Eski Emniyet Müdürlüğü arsasına baktım orası da iğne atsan yere düşmez. İskeleye ara sokaktan indim eski Nedime Hanım Kız Meslek Lisesi arsasında da araçlar adeta üst üste park etmiş durumda. İşlerimi hallede hallede en son Belediye binasının oraya ulaştığımda da Tapu Kadastro müdürlüğünün önü Belediyenin yanındaki arsasının da arabalardan oluşmuş bir sık orman vaziyetinde olduğuna şahit oldum. Bu gözlemlerime dayanarak diyorum ki şehir de (özelliklede merkezde) büyük bir OTOPARK sorunu var ve bu kangren olma durumunda. Seneye bu sorun katlanarak daha da büyüyecek. Bir de şehitlik turları başladığında üstüne birde yaz tatili başladığında sorunu düşünmek bile istemiyorum.
Tabi İnsanlar otopark bulamadığı için yol kenarlarına ya da olur olmaz yerlere araçlarını park etmeye mecbur kalıyor. Bu da şehirde genelde iki şeritli yolların kenarlarına araç park edildiği için trafik tek şeritten akıyor. Bu durumda yavaş ilerleyen sıkıntılı bir trafiğin de yaşanmasına neden oluyor. Ama bu durumun çözümü kesinlikle park cezası olamaz. Önce çözüm üretin sonra ceza kesin ama çözüm üretilmiyor.
Bir an aklıma Belediye de çalışan bir mühendisin bana söylediği bir söz aklıma geldi bir anda Araç park ettiğimiz boş bir alanı gereksiz yol düzenlemesine gösterdiğimiz tepkimiz üzerine ‘’ Biz yolun işlevine otoparkına geliş gidişine bakmayız biz yolun güzelliğine bakarız demişti’’. İşte durumun özeti.
Sayın Başkan Muharrem Erkek’e rica ediyor ve buradan sesleniyorum lütfen zaman kaybetmeden şehir trafiği ve acil ihtiyaç olan Otopark sorununa el atınız (Daha önceki yönetimden daha farklı bir belediyecilik yaklaşımı olduğuna inandığım için rica ediyorum). Geçici otopark alanları örnek Eski Karayolları Müdürlüğü arsasına bir bina yapılıncaya kadar acilen başta Belediye binası yanındaki arsa olmak üzere en az (zemin altı hariç) 4-5 katlı otopark için bir an evvel çalışma başlatınız. Yoksa bu alanlarda inşaatlar başladığında zaten sıkıntılı olan mevcut otopark daha da kısıtlandığında büyük bir kaos yaşanacaktır. Bugünden işe koyulmak gerek. Şahsımı dinleme lütfunda bulunursanız soruna kısmen de olsa çare olacak Otopark ve katlı otopark alanları önerilerimi sizinle paylaşmak isterim Çanakkale’de yaşayan ve bu sorunu gören bir vatandaşınız olarak sizden rica ediyorum. Sorunu dikkate alınacağı ümidiyle. Saygılarımla
i