Sabır ya da öz Türkçesiyle dayanç, zor koşullar altında cesaret ve metanetini yitirmeme duygusudur. Sabırlı insan uzun süreli gecikmelere ve tahriklere rağmen moralini bozmadan yoluna devam eder veya beklemesini sürdürür.

Türkçedeki sabır kelimesi Arapçadaki sabr kelimesinden gelmektedir. Türkçedeki "Acele işe şeytan karışır" atasözü sabrı öğütleyen en tanınmış atasözlerinden biridir. Sabrın sonu selamettir şeklinde atasözümüz de vardır aslında.

Sabırsızlık genellikle çocuksu bir nitelik olarak düşünülür. Sabır yetişkinliğin en önemli bileşenlerinden biridir. Sabırsızlığın aceleciliğe yol açtığı ve iyi düşünmeden verilmiş yanlış kararlara neden olduğu düşünülür. Sabırlılığın kişinin içinde bulunduğu fiziksel koşullardan, sinir sisteminin yapısına kadar pek çok faktörden etkilendiği bilinmektedir. Sabreden derviş acından gebermiş şeklinde sokak jargonu atasözü de vardır bu meyanda.

Bu sene cumhurbaşkanının ifadesiyle sabır yılı ilan edilmiş oldu. Geçen sene emekli yılı idi ve emekliler açlıkla savaş verdi. Emekliler açlıkla savaş verirken çiftçinin malı tarlada kaldı. Alan satan olmadı.

TÜİK’in rakamlarına öteden beri güvenilmediğini artık sağır sultan bile biliyor. Ülke kaynaklarını daha fazla sömürmek ve bütçeyi yandaşlara yedirmek için elinden geleni yapan iktidar sahipleri memur ve emekli maaşları artışını da TÜİK rakamlarına bakıp, gerçek enflasyonun beşte birine ayarlayıverdi.

Devleti idare edenler yirmi senedir anayasa değişikliğinden bahsediyor. Delinmedik yeri kalmadı. Kendilerinin uygulamadığı anayasanın neresini değiştirmek gerekiyor onu da bilmiyorlar. Bir yalan rüzgârı aldı başını gidiyor.

Zamanın maliye bakanları ha bugün ha yarın enflasyon düşecek türküsü söylediler. Yenileri de söylemeye devam ediyor. Dolar artacakmış da vesaire vesaire diye dalga geçen damat bakan vardı. Bir uyusam da altı ay sonra uyansam diye hayal kurdurmaya çalışan bakanları da gördü bu millet. Yalan oldu gitti.

İktidar sahipleri uyguladıkları politika ve icraatlarla hep üretenin eline ayağına, hatta bazen kafasına kurşun sıktılar. Bu arada bir grup yandaş zümreye ülke kaynaklarını peşkeş çektiler. Ülkenin gerçek çalışanı ve üreticisi perişan olurken, şebekeleşmiş yandaşlar para içinde yüzmeye devam ettiler. Sonuçta enflasyon aldı başını gitti.

Artan gıda fiyatları ücretli ve sabit gelirliyi açlığa mahkûm ederken kamu malını har vurup harman savuranlar, israfın dibine vururken milletten sabır istemek abesle iştigaldir. Eğer herkes sabır ediyorsa sabrın bir anlamı olur. Bir yanda ülke kaynaklarını hesapsızca yandaşlara, yap işlet devret işlerine savururken, devletin gerçek sahibi milletten sabır istemek tabansız bir ifadedir.

Trafik cezaları, ehliyet, pasaport harçları, kira zamları %50’nin üzerinde artırılırken memur ve emekli maaşlarına %11 artış sağlanması ve sabır istenmesi, bütçeyi yandaşlara peşkeş çekmeye devam edeceğim demektir. Başka anlamı yoktur. Benden olmayana ülke kaynaklarından zırnık koklatmam demektir. Bunun başka bir anlamı yoktur.