Biyoistatistikçiler hastane verilerini değerlendirmede çığır açıyorlar. Hastane kayıtlarını diğer etkenlerden ayırarak sürekli yeni bilgiler üretiyorlar. Bu meyanda Türkiye epey geri kaldı ama dünyanın değişik bölgelerinde yapılan data değerlendirme çalışmaları ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.

Bir yandan plastik kullanımının artması, sentetik kimyasal kullanılmış gıda ürünlerinin kanserojen etkilerinin artması gibi gelişmeler hızlanırken. Diğer yandan sigara içme başta olmak üzere yaşam özelliklerindeki değişimler bazı ülkelerde kanser vakalarının azaldığını gösteriyor.

Sigara içmedeki düşüşler, daha iyi tedavi ve erken teşhis sayesinde kanser ölüm oranlarında devam eden düşüşler kesinlikle harika bir haber olarak gösteriliyor. Amerikan Kanser Derneği tarafından yapılan çalışmalarda kanser yükünün erkeklerden kadınlara doğru biraz daha kaydığı, ancak genel olarak kanser vakaları dolayısıyla ölüm oranlarının azaldığı dikkati çekiyor.

Çalışmalara göre kanser kaynaklı ölüm oranlarında genel bir düşüş olmasına rağmen, ağız boşluğu ve pankreas kanserlerinde ölüm oranları hem erkeklerde hem de kadınlarda artıyor. Ancak kadınlarda sadece rahim kanseri ve karaciğer kanserinde artış görülüyor. Yine kanser ölüm oranlarındaki endişe verici eşitsizlikler devam ediyor ve araştırmanın yapıldığı ABD’de böbrek, karaciğer, mide ve rahim ağzı kanserleri siyahilerde beyazlara göre 2-3 kat daha yüksek görünüyor. Irk temelli farklılıklar önemli bulunuyor. Aynı zamanda siyahilerde prostat, mide ve rahim kanserlerinden ölme olasılığı beyazlara göre iki kat daha fazla görünüyor. Erken teşhislerde ise ölüm oranı yarı yarıya azalıyor.

Çalışmanın yapıldığı ülkede yaygın kanserlerin görülme oranları, meme (kadın), prostat (2014-2021 yılları arasında yıllık %3'lük en büyük artışla), pankreas, rahim gövdesi, tümör (kadın), karaciğer (kadın) ve insan HPV virüsüyle ilişkili ağız kanserleri dahil olmak üzere tırmanmaya devam ediyor. 65 yaş altı erkek ve kadınlarda kolorektal kanser, kadınlarda ise (30-44 yaş) serviks kanseri tanısının konulma oranı da artmış görünüyor.

Çocuklarda (14 yaş ve altı) kanser görülme sıklığı, onlarca yıllık artışın ardından son yıllarda azalmış durumda. Ancak ergenlerde (15-19 yaş) artmaya devam ediyor. Ölüm oranları, lösemi tedavisindeki gelişmeler sayesinde 1970'ten bu yana çocuklarda %70, ergenlerde ise %63 oranında düşüyor.

Kanserle savaş yolları sürekli gelişiyor. Bu gelişmeler bazı kanser vakalarında artış yaşansa dahi tedavisi geliştiği için kanserden ölüm oranı azalıyor. Kanser nedeniyle ölüm oranını azaltmada erken teşhis önemli rol oynuyor. Bunun için de belirli aralıklarla genel kontrol yaptırmak gerekiyor. Siyahilerde ve beyazlarda ölüm oranlarının çok yüksek olması da kaynağını erken teşhis ve tedavi uygulamalarından alıyor.