Çanakkale güzel şeyler de oluyor...
Çanakkale güzel şeyler de oluyor...
Önceleri olmaz! Yapılmaz ,denilen şehitlikleri ziyaret çalışmaları,yerel organizasyonlarla başarılı şekilde yapılmakta...
Wilusa Turizm Şirketi bu işi çok başarılı şekilde yapıyor...
Diğer şirketler de,güzel çalışmalar yapıyor...
Biraz daha iyi hazırlandığında,daha da güzel ziyaretler olacak...
Alt yapı çalışmaları hâlâ tamamlanmamış...
Anafartalarda şehitliğimiz yok!
Bu derhal yapılmalı...
Yollar elden geçirilmeli...
Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi anlatımları gözden geçirilmeli...
Ülkemizin her yeri çok güzel...
Çanakkale bir başka güzel...
Güzellikleri görmeniz dileğiyle...
Düşünmeye devam...
ARAPLARA GÖNDERİLEN SURRE
Yavuz Sultan Selim, Hicaz'ı fethetti deyip geçiyoruz. Fetih demek ağız alışkanlığı ama bu fetih olmadı. Fazlasıyla tersine çalıştı. Aslında Araplar Osmanlıyı haraca bağladı, kültürel asimilasyona uğrayan da Türkler oldu. Hakimiyet telakkisi tersyüz edildi. Oralardan ne asker aldık ne de vergi. Aksine oralara para yağdırdık.
Şimdilik sadece "Surre" denen kavramı kısaca anlatayım. Kanuni'den itibaren her yıl Mekke, Medine ve biraz da Kudüs ahalisine bugünkü değerlerle ölçülmesi kabil olsa dudak uçuklatacak miktarlarda paralar dağıtılırdı. Surre gönderilmeden önce yol üzerindeki serkeş, başıboş, bedevi Araplara, Surre Alayı'na saldırmasınlar diye ayrıca rüşvet surresi vermek adettendi. 18. yy. sonu 19. yy. başlarında bizim Adana-Maraş havalisindeki göçebe Türkmen aşiretleri de bu soygunların tadına varınca üzerlerine Fırka-i Islahiye gönderilerek sindirildiler. Islahiye ve Hassa kasabaları o operasyonların hatırasıdır. Arapları sindirmek mümkün olmadı. İnadına isyan ettiler. Biz yine de güvenliği sağladığımız oranda para göndermeye devam ettik. Devlet zaten borç batağının içindeydi ama olsun, "Züğürt Ağa"nın da ağalık haysiyeti vardır değil mi! Sırf oradaki fıkara adı verilen beleşçilere para göndermek için vergi toplandı. Vergi tahsil edilemeyen vilayetlerin hissesi yerine bankalardan, bankerlerden faizli borç alındı. (Bazen faizsiz de alındığı kayıtlı. Bunun nasıl olduğunu anlamış değilim ama belgelerde öyle yazıyor) Abdülhamid devrinde ise maaşı 2500 kuruştan fazla memurlardan Mart ayında %10 Haremeyn Ahalisi Kesintisi yapıldı. Hicaz Demiryolu için de ayrıca kesintiler oldu. Memurlar zaten düzenli maaş alamıyorlardı. Bir de böyle kesintilerle perişan oldular.
1916'da isyan eden Şerif Hüseyin'in korkusuna 1917 surresi Şam'dan ileri gidemedi. Yüz yıl önce, berbat ve akıldışı bir sömürü aracıyla dört yüz yıl boyunca emilen Anadolu insanı böylelikle asalakları beslemekten kurtuldu.