.
Milliyetçilik milletini sevmektir. Vatanını sevmektir. Kendi babanı,dedeni sevmektir.
Bu zat Cezayir'de yaptığı pislik ortaya çıkmasın diye,"milliyetçilik başkasının yurdundan nefrettir" ,demiş.
Aptalca bir bakış tarzı. Ben ; Kafkaslardan, Kerkük,Musul 'dan, Mekke ve Medine'den neden nefret edeyim.
Dangalaklığın dik alası.
Batılı bazı adamlar arada bir saçmalar. Bu zat da saçmalama hakkını kullanmış.
Daha ağır şeyler yazmak lâzım ama edebim müsaade etmiyor.
Buna daha ilmi cevabı da Gumilev vermiş.
Okumak lâzım.
Artık teori yazıları yazma zamanımız gelmiş anlaşılan.
Buna devam edeceğiz.
Ben;
Dinime,
Milliyetime söz söyletmem.
TÜRK Milliyetçiliğine ise katiyen söz söyletmem.
Her zeminde tartışırız.
Bu konuda "Atatürk kadar taş düşsün kafalarına."
"Ne mutlu Türk'üm diyene."
Bu bile yeter.
……………
Osmanlı'yı inkar etmiyorum, hatta seviyorum da denebilir ama belli bir tarihe kadar olan tarafını seviyorum; biraz uzun bir yazı ama Osmanlı sevdalılarının da okuması dileği ile paylaşıyorum, Hüseyin Yürük imzalı bu yazıyı lütfen sindirerek okuyalım...
1914' TE VAZİYET ŞU ;
Osmanlı'da ispirto imal edilmemekte,şeker,çikolata dışardan getirilmekte, çinicilik Kütahya'da bile çökmüş,kiremit yurt dışından getirilmekte,koca imparatorlukta o da İstanbul'da 2 tane çimento fabrikası bulunmakta,deri sanayi ihtiyacın yarısını karşılamakta,yün ve tiftik işlenmeden ihraç edilmekte,halı dokumacılığı için ihtiyaç duyulan yün İran,Fransa,Mısır ve Yunanistan'dan ithal edilmekte,pamuğun %80 i işlenmeden ihraç edilmekte,buna karşılık pamuk ipliği yurt dışından getirilmektedir.İkisi pamuk,ikisi Z.yağı olmak üzere dört Fabrika bulunmakta,sabun bile ithal mallar arasında bulunmaktadır.Adana'da 2,Tarsus'ta 2 olmak üzere Anadolu'da sadece 4 Fabrika bulunmaktadır.1913 yılında pamuklu kumaş ihtiyacının %75'i ithal edilmekte,yurt dışından 400 bin çift terlik ithal edilmektedir.
Bu Fabrikaların hemen hemen tamamına yakını Türklerin değildir.Makarna imalatının tamamı,İstanbul'daki 21 un değirmeninin 17 si Türkleri ekmek üretmemekle tehdit eden bir ruma ait bulunmaktadır.Marmara bölgesinde bulunan şekercilik,tahin,bisküvit sektöründe üretim yapan 18 imalathanenin 16'sı,7 Yağ fabrikasının 5'iistatistik yapılan bölgede bulunan 3 çimento fabrikasından 3'ü,13 marangozluk atölyesinden 11'i, 8 kutu imalathanesinin 8'i azınlıkların elindedir.Bursa'da ham ipek imalatı yapan 41 fabrikanın sadece 4'ü Türklerin elindedir.Sair imalatın da tamamı geene azınlıkların elindedir.
Türkler gazete,matbaa ve kitapçılık sektöründe bakkal,kayıkçılık ,sağlık,bakırcılık,eczane,terzi,kuyumculuk,berber,bohçacılık ve özellikle de finans sektöründe hiç yoktur.Vapurların kaptanlarının tamamı Türk değildir.Şimendifer idarelerinde,bankalarda,karantina ve fener idarelerinde bir tek Türk çalışmamaktadır.
Yukarıda sıraladığımız yüz karası durum hemen her söktörde mevcuttur.Bu kepazeliğin sorumlusu Türk değil,dönme devşirme iktidarında pekişen soysuz Osmanlı egemen sınıfıdır.Bu grup devletin bütün imkanlarını 1453 ten itibaren kendi soysaşlarına peşkeş çekmiştir.22 milyon km2 toprak parçasında cepheden cepheye koşan Türk evlatları esirlerle,kölelerle,mağlup milletlerin döküntüleriyle bile eşit kabul edilmemiştir.Veziri Azamlık,Vezirlik,Valilik,Ordu komutanlığı ve bütün devlşet memurluğu,saray,köşk,yalı,konak hep dönme devşirmelere verilmiştir.Türklük çökünce devlet çökmüştür.Türk sadece savaşlarda akla gelmiş,savaşa teşvik etmek için İslam dini alçakça kullanılmış,ölürse şehit,kalırsa gazi olacağı anlayışı pompalanarak soyu kurutulmuştur.
Türk, İslami fetih bahanesiyle yerinden yurdundan koparılmış,Avrupanın içlerinden Yemen'e,Sudan'a,Fas'tan İran'a,Kafkasya'ya kadar çok geniş bir coğrafyada yüzyıllar boyunca cepheden cepheye sürülerek yerinden yurdundan edilmiş,parasız,pulsuz,elbisesiz,ayakkabısız bırakılarak nazırından valisine kadar gayri Türkler ceplerini doldurmakla meşgul olmuş,Türk ise hummanın,frenginin yiyip tükettiği aç,üstü başı lime lime zavallı asker konumunda ya eşkiyalığaya da başkaldırmaya zorlanmıştır.150-200 yıl süren Celali isyanlarına bir de bu gözle bakmak gerekir.Türkler gayri Türk devşirme Veziri Azamlar tarafından Alevi ve isyankar oldukları gerekçesiyle büyük katliamlata tabi tutulmuş,devlet bu gürüh taarafından idare edilmiştir.
Yemen,1877 Osmanlı Rus savaşları,1897 Yunan,1911 Trablusgarp,1912 Balkan,1914 1.Dünya Savaşında milyonlarca Mehmetçik Filistin,Sina,Galiçya,Irak,Arabistan,Yemen,İran,Kafkasya 'da kırılır,Araplar tarafından kızgın çöllerde boğazlanır,yüzbinlerce kadın dul,çocuklar yetim kalır,yüzbinlerce aile yok olur,işgalden sonra Rum gelir vurur,İngiliz gelir vurur,Fransız gelir vurur,Ermeni,Rus vurur.İktisadi durum çöker,savaştan kaçan onbinlerce aileler camilere,imarethaneelere,medreselere yerleştirilir.Osmanlı hükümeti 23 Ağustos 1919 toplantısında vatan topraklarının ecnmebilere peşkeş çekilmesine yol açan bir karar alır,savaş yıllarında Boğaziçinde ecnmebilere yasaklanan toprak satış kararı kaldırılır ve tüm boğaz yabancılara peşkeş çekilir.Böylelikle Türkler ellerinde ne var ne yok yabancılara ve özellikle de Rumlara satmaya başlar,evler,bahçeler,tarlalar ellerimizden çıkar.Türkler kendi vatanlarında adeta azınlık ve muhtaç duruma düşürülür.
Osmanlı işte bu....En azından 1918 'de bu.İşte M.Kemal Atatürk böyle bir Türkiye'yi devaralmıştır."Atatürk bir gecede Milleti cahil bıraktı" diyen hainler o günkü Osmanlı'nın hangi durumda olduğunu öğrensinler,sonra da gelip Atatürk'ün manevi huzurunda saygı ile eğilsinler.
(Hüseyin Yürük)