Zafere giden yolun eşik taşı...
Zafere giden yolun eşik taşı...
Mesut Şen Hocamızdan...
Bilgi edinmeniz dileğiyle ...
Büyük Taarruz'a karar vermekle Atatürk büyük bir risk aldı mı?..
Evet aldı...
Çünkü bu son ordumuzdu...
Son umudumuzdu aynı zamanda...
Düşman Sakarya'da durdurulmuştu ama düzenli bir orduya geçmeden asker sayısı artırılmadan, orduyu silâh ve cephane bakımından güçlendirmeden başarı ufukta görünmüyordu...
İşte bu yüzden bir yıl beklendi....
Ancak İstanbul hükûmeti bu kadarını yeterli görüyor, anlaşma yollarını arıyordu...
Atatürk her taraftan sıkıştırılıyordu...
Âdeta eli kolu bağlanmak, karar veremez duruma getirilmek isteniyordu...
Bir taraftan isyanlar, diğer taraftan düzenli orduya katılınca güçleri dağılacağı için nüfuzları kaybolacak olan çete reisleri Atatürk'ü bunaltıyordu...
Ordu içinde de komutanlar arasında büyük bir taarruza kalkışıldığı takdirde başarılı olunamayacağı endişesi vardı...
Atatürk ordu komutanları ile yaptığı görüşmelerde, ona, askerin 20 km lik bir alanda taarruz yapabileceğini daha öteye gidecemeyeceğini söylüyorlardı...
Düşmanın sayısı 200 bin kişi idi...
Türk tarafının da bu sayıyı tutturması gerekiyordu...
Mevsim değişiyordu, kış mevsimi yaklaşıyordu...
Ordudan günde yaklaşık bin asker firar ediyordu. Bu bin askere karşı, her gün orduya alınan 800 civarı askerle eksiklik karşılanmağa çalışılıyordu...
İsmet İnönü dâhil, ordu komutanlarının çoğu böylesi büyük bir taarruza bu yüzden karşı idiler... Çünkü başarısızlık hâlinde sonumuz hüsran olabilirdi...
Ama Atatürk kararını vermişti, bu taarruz artık olmak zorundaydı...
Taarruz için karar alınacağı son toplantılardan birinde Fevzi Paşa, hazırladığı taarruz planına karşı çıkılınca, Genelkurmay Başkanlığından istifa ediyorum dedi... O istifa kararı alınca Atatürk ben de Meclis Başkanlığı görevini bırakıyorum dedi...
Sanki önceden anlaşmışlar gibi...
Onlar istifa kararı alınca ordu komutanları birden kaygılandılar...
İsmet Paşa dedi ki biz durumu tehlikede gördüğümüz için karşı çıktık... Yoksa elbette taarruza hazırız, emrinizdeyiz...
Bunun üzerine büyük taarruza karar verildi...
Ve hazırlanan plan uygulamaya kondu...
Eğer Atatürk olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti olmazdı, bugünkü şartlarda böylesi güzel bir vatana malik olmazdık...
Bu günleri çok iyi anlamak ve değerlendirmek gerekiyor...
Bu yazıyı asla Atatürk'ü övmek maksadıyla yazmadım...
Gerçeği insanların, özellikle gençlerin bilmesi gerekiyor...
Şimdi, açın Nutuk'u okuyun desem, çoğu okumaz; açın Çankaya'yı okuyun desem, yine çoğu kimse vakit ayıramaz...
Bari böyle küçük küçük yazılarla anlatayım diyorum gerçeği, karınca kararınca...
Başka ne yapabiliriz?..
O kadar çok insan sahte belgelerle, yanlış bilgilerle kandırılıyor ki...
Hele bugünkü zamanda...