Gerek küresel ısınma gerekse insanoğlunun yaptığı tahribatlar doğal yaşam alanlarının özelliklerini sürekli değiştiriyor.
Gerek küresel ısınma gerekse insanoğlunun yaptığı tahribatlar doğal yaşam alanlarının özelliklerini sürekli değiştiriyor. Baskı arttıkça böceklerin ve kelebeklerin yaşam alanları daralırken nüfusları da önemli derecede düşüyor. Yaşam alanlarında yapılacak küçük iyileştirmeler ise nüfuslarını hızla artırıyor.
Son zamanlarda yapılan bir araştırma, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan kelebeklerin bazılarının yaşam alanlarının insanlar tarafından aktif bir şekilde yönetilmesi durumunda daha iyi durumda olduklarını ortaya koydu.
Bilim insanları uzun zamandır böcek popülasyonlarının iklim değişikliği, yaşam alanı kaybı ve pestisitlerin birleşik etkileri nedeniyle dünya çapında hızla düştüğü konusunda uyarıyor. Yapılan bir çalışmada, 10 ABD eyaletindeki 31 kelebek türüne ait 114 popülasyona ait veriler analiz edildi. Genel olarak, araştırma ekibi bu risk altındaki kelebeklerin özellikle savunmasız olduğunu, popülasyonların yılda tahmini %8 oranında azaldığını, bunun da on yıl içinde yaklaşık %50'lik bir düşüşe tekabül ettiğini ortaya koydu. Ancak çalışma bulguları, yaşam alanı yönetiminin bu keskin düşüşleri yavaşlatabileceği veya hatta potansiyel olarak tersine çevirebileceği konusunda umut veriyor.
İklim değişikliğinin getirdiği daha yüksek sıcaklıklarla birlikte, birçok kelebek mevsimsel aktivitelerinin zamanlamasını değiştiriyor, genellikle yılın daha erken dönemlerinde aktif hale geliyorlar.
Bu kelebekler için zamanlamadaki büyük değişimler genellikle olumsuz gelişmelere neden oluyor. Daha büyük değişimlere sahip popülasyonlar iklim değişimine bağlı olarak daha fazla nüfus kaybediyorlar. Ancak, kelebeklerinin yaşam alanları düzeltilebilirse olumsuz iklim koşullarından fazla etkilenmiyorlar.
Bu çalışmada araştırmacılar, kontrollü yakma, biçme, ot ayıklama ve kelebeklerin tırtılları için aktif olarak nektar veya "konak" bitkileri dikme gibi uygulamaların kelebek nüfusunda önemli değişimlere neden olduğunu dile getiriyorlar. Yanan alanlarda kelebeklerin yararlanabileceği bir konak bitki kalmadığını belirtiyorlar.
Araştırıcılar, gönüllü ekiplerle kelebekler için çok kolay yaşam alanı oluşturulabileceğini ve bunun için kampanya düzenlenmesinde yarar olduğunu belirtiyorlar. Yeşil alanların çoğaltılması ile kelebek nüfusunun kısa sürede artırılabileceği mümkün görünüyor.
İnsanları hem tırtıllar için konak olan hem de kelebekler için nektar sağlayan bol miktarda yabani çiçek ve bitki ekebilirler. Yine bitkisel üretim alanlarında ilaç kullanımının azaltılması da kelebek nüfusunu destekliyor.
Eskiden ilaçlar henüz yaygın değil iken çayırlarda sürülerle gezerdi kelebekler. Günümüzde yonca tarlalarında dahi tek tük görülüyorlar. Yaşam alanları ilaçlar nedeniyle çok kirlendi. Bu nedenle kelebek ve böcekler için korunmuş alanlara ihtiyaç duyuluyor. Özel yaşam alanlarının tesis edilmesi gerekiyor. Aksi takdirde çevre şartlarına hassas olan türler hızla kaybolmaya doğru gidiyor.