Üniversite öğrencileri sanal alemde daha fazla gezindiklerinden derslerde genellikle uyuyorlar. Çok azı dikkatini toplayabiliyor. Önemli bir kısmı uyumamaya çalışıyor ama dersi takip etmede güçlük çekiyor.

Oregon Eyalet Üniversitesi'nin araştırmasına göre, üniversite öğrencileri için iyi bir gece uykusunun önündeki en büyük engel, bilgisayar veya diğer elektronik ekranların başında çok fazla zaman geçirmek olarak ortaya çıkıyor.

Anılan üniversitenin bilim insanları tarafından derlenen çalışmada hem uykusuzluğun hem de yalnızlığın ciddi halk sağlığı sorunları olması ve yüksek öğrenim gören genç yetişkinler arasında salgın seviyelere ulaşması eğitimde ciddi bir risk haline geldiği belirtiliyor.

1.000'den fazla lisans öğrencisinin incelendiği çalışmada bir bireyin toplam günlük ekran süresi 8 ila 10 saati aştığında uykusuzluğa yakalanma olasılığının arttığı ifade ediliyor. Takip edilen, denek olarak seçilen öğrencilerin %35'inin yüksek düzeyde yalnızlık yaşadığı ve yalnız öğrencilerin ekran süresinden bağımsız olarak daha az yalnız öğrencilere göre uyku sorunu yaşama olasılıklarının daha yüksek olduğunu da önemli bir bulgu olarak ortaya konuyor. Yüksek düzeyde yalnızlık yaşayan %35'lik gurubun diğer öğrencilere göre neredeyse iki katı oranında klinik olarak önemli uykusuzluk belirtileri göstermesi çalışmanın bir diğer sonucu olarak gösteriliyor.

Araştırmacılar, yalnızlığın, sağlığı önemli ölçüde etkileyen yaygın bir durum olduğunu ve strese karşı daha fazla hassasiyet ve stresli olaylar hakkında tekrar tekrar düşünmeyle ilişkilendirildiğinden uyku bozukluğu da dahil olmak üzere çeşitli biçimlerde acı çekme gibi sorunlara yol açtığını da belirtiyorlar.

ABD’de COVID-19'dan önce bile Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık yarısının ölçülebilir düzeyde yalnızlık bildirdiğini ve bağlantı eksikliğinin erken ölüm riskini artırmada sigara içmekle aynı seviyede olduğu belirtiliyor. Ayrıca, sık sık yalnız hisseden kişilerin depresyona girme olasılığı, nadiren veya hiç yalnız hissetmeyenlere göre iki kattan fazla görünüyor.

Uykusuzluk aslında üniversite öğrencilerinin sağlığına da zarar veriyor. Uykusuz bir şekilde dersleri takip etme zorunluluğu sürekli stresi artıran bir faktör konumuna geliyor. Sürekli olarak artan stres, kaygı ve ruh hali bozukluğunun yanı sıra akademik performansın azalmasına da yol açıyor ve neticede stres ve ruh hali bozukluğu katlanıyor.

Üniversite öğrencileri üzerinde yapılan küresel bir incelemede, aynı yaş grubunda öğrenci olmayanlarda %7,4 oranında uykusuzluk problemi görülürken üniversite öğrencilerinde bu oran %18,5'e çıkıyor. Neredeyse iki katından daha fazla.

Ekran süresinin uykusuzluk semptomlarını artırdığına dair çok sayıda çalışma bulunuyor. Buradan hareketle üniversite öğrencilerinin uykusuzluk risklerini azaltmak için günde 8 saatten daha az elektronik cihaz kullanmaları gerekiyor. Diğer yandan uykusuzluk problemini çözmenin yanında sosyal çevrelerinin artırılması da gerekiyor. Bunun için özellikle üniversitelerde kurulan öğrenci topluluklarının daha aktif hale getirilmesi gerekiyor.