Biyo istatistikçiler hiç boş durmuyor. Hastane kayıtları da artık dijital ortamlarda muhafaza edildiğinden kaydedilen hasta verilerinden bazı sonuçlar çıkarmak mümkün oluyor.

Biyo istatistikçiler hiç boş durmuyor. Hastane kayıtları da artık dijital ortamlarda muhafaza edildiğinden kaydedilen hasta verilerinden bazı sonuçlar çıkarmak mümkün oluyor. Bir yandan araştırma yaparlarken bir yandan da yeme içme alışkanlıklarıyla belirli hastalıklar arasındaki ilişkiler de ortaya çıkıyor.

İnme vakalarıyla içecekler arasındaki ilişkilerin ortaya çıkarıldığı bir çalışmada, 27 ülkede yaklaşık 27.000 kişiyi kapsayan ve aralarında ilk kez felç geçiren yaklaşık 13.500 kişinin de bulunduğu hasta kayıtlarından önemli sonuçlar ortaya konuyor.

Çalışmaya katılanlar, İrlanda ve İngiltere de dahil olmak üzere farklı coğrafi ve etnik kökenlere sahip, farklı kardiyovasküler risk profillerine sahip kişilerden oluşuyor.

Kayıtları incelenen insanların gazlı içecek ve meyve suyu tüketimini araştıran çalışmada aşağıdaki sonuçlara dikkat çekiliyor:

Şekerli ve diyet veya şekersiz gibi yapay tatlandırıcılar da dahil olmak üzere gazlı içeceklerin, felç geçirme riskini %22 oranında artırdığı ve bu içeceklerden günde iki veya daha fazlasının tüketilmesi durumunda riskin keskin bir şekilde arttığı belirtiliyor.

Gazlı içecekler ile felç geçirme olasılığı arasındaki bağlantının en yüksek olduğu bölgeler Doğu/Orta Avrupa ve Orta Doğu, Afrika ve Güney Amerika'nın olduğu ifade ediliyor.

Araştırmada, meyve suyu olarak pazarlanan birçok ürünün konsantrelerden yapıldığı ve ilave şeker ve koruyucu maddeler içerdiği, bunun da genellikle taze meyvelerle ilişkilendirilen faydaları ortadan kaldırabileceği ve hatta felç riskini artırabileceği belirtiliyor.

Meyve suları, kanama nedeniyle felç geçirme olasılığını %37 oranında artırıyor. Bu içeceklerden günde iki tane içildiğinde risk üç katına çıkıyor.

Meyve suyunun kadınlarda beyin kanaması nedeniyle felç geçirme riskini daha fazla artırdığına da dikkat çekiliyor.

Bu olumsuzluklara karşın günde 7 bardaktan fazla su içmenin pıhtı kaynaklı felç riskini azalttığı belirtiliyor.

Araştırmanın önemli sonuçlarından biri de gazlı içecek tüketiminin arttığı hastalarda felç geçirme riski de artıyor.

İnsanların kahve ve çay tüketimini inceleyen araştırmada ise şu bulgular paylaşılıyor:

Günde dört fincandan fazla kahve içmek felç geçirme riskini %37 oranında artırıyor ancak daha az kahve tüketiminin felç riskiyle bir ilişkisi bulunmuyor.

Araştırmada çay içmenin felç geçirme riskini %18-20 oranında azalttığı görülüyor.

Günde 3-4 fincan siyah çay içmenin (yeşil çay veya bitki çayları hariç) felç geçirme olasılığını %29 oranında azalttığı belirtiliyor.

Günde 3-4 fincan yeşil çay içmenin de felç geçirme riskini %27 oranında azalttığına dikkat çekiliyor.

Süt eklemek çayda bulunan antioksidanların yararlı etkilerini azaltabiliyor veya engelleyebiliyor. Çay içmekten kaynaklanan felç geçirme riskinin azalma şansı, süt ekleyenlerde bulunmuyor.

Araştırma sonuçlarında bölgesel farklılıklar da bulunuyor. Çay, Çin ve Güney Amerika'da felç geçirme olasılığının daha düşük olmasıyla ilişkilendirilirken, Güney Asya'da felç geçirme olasılığının daha yüksek olmasıyla ilişkilendiriliyor.