İsrail’in başlatmış olduğu Ortadoğu’yu Karıştırma Projesi adım adım ilerliyor.

Buradan bakınca öyle gözüküyor nedense.

Şimdi baştan bir bakalım olaya.

Hamas’ın İsrail’li sivillere ve askeri birimlere karşı 7 Ekim’de yaptığı saldırıyla başladı bütün olay.

Bunun üzerine İsrail Gazze’ye havadan ve karadan harekâtlar düzenledi.

Sivil, asker, Hamas ayırmadan 40 binin üzerinde insan öldürüldü ve 100 binin üzerinde insan yaralandı.

Daha sonra Tahran’da Hamas Lideri Haniye öldürüldü.

Bunların yanında;

Hizbullah komutanı Ali Karaki ve örgütün Merkez Konseyi Başkan Yardımcısı Nebil Kavuk öldürüldü.

İsrail, 19 Mart’ta Hamas’ın üst düzey yöneticilerinden biri olan ve “Gölge” adıyla bilinen Mervan İsa’yı öldürdü.

Hizbullah’ın üst düzey liderlerinden İbrahim Akil öldürüldü.

Hizbullah’ın üst düzey komutanlarından Fuad Şükrü öldürüldü.

Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlenen saldırıda Hamas’ın siyasi kanadının liderlerinden Salih Aruri öldürüldü.

Hamas’ın Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, İran’da düzenlenen saldırıda öldürüldü.

Han Yunus kentinde Hamas’ın askeri kanadı İzzettin el Kassam Tugayları’nın lideri olarak görev yapan ve Hamas’ın iki numarası olarak bilinen Muhammed Deif öldürüldü.

İran’da suikast bombalaması yapan İsrail yönünü Lübnan’a ve Suriye’ye çevirdi.

Amerika ve Avrupa’da birçok ülkenin desteğini alan İsrail, bu saldırılarının sert eleştirilere maruz kalacağını biliyordu.

Uzmanların anlattıklarına göre bunların hepsi daha önce senaryosu yazılmış bir oyun.

İçinde İran-İsrail işbirliğinden bile bahsediliyor.

“Mesela” diyerek anlatıyor Prof. Dr. Cihat Yaycı.

Kim bu Yaycı?

Mavi Vatan Projesini ortaya koyan Tümamiral.

Kendisini, geçen akşam televizyonda izledim ve ülkemizin de içinde bulunduğu hain planların ne olduğunu anlatırken buldum.

Yeni dünya düzeninin Ortadoğu’dan başlatılmak istendiğini açık açık ortaya koydu.

Etrafımızda ama müttefik olarak, ama dini yapı olarak güvendiğimiz birçok ülkenin bu plan içinde olduklarını anlattı.

Kısacası; Bu olayların bir tiyatrodan ibaret oyun olduğunu açıkladı.

Tecrübeli bir asker olarak Cihat Yaycı tüm bunları açık açık şöyle anlattı:

“2011'den itibaren Suriye devletinin Esad'ın talebiyle Devlet Başkanı Esad'ın talebi ile Suriye'nin hava sahasının yönetimi Rusya'ya devredilmiştir.

Yani Suriye'nin hava savunması Suriye adına Rusya tarafından yapılmaktadır.

Rusya özellikle Şam ve Halep çevresine de S3 ve S400 hava savunma sistemleri getirmiştir.

Bu hava savunma sistemleri Türkiye PKK'ya operasyon yapacağı zaman dahi kapatılmaz.

Onun için de Türk uçakları ve Siha'ları Suriye'nin içlerine asla giremez.

Ne zaman?

Senede bir kere müsaade edilir.

O da PKK-YPG saldırınca.

Bizimkiler de çok bastırınca senede bir kere girerler. Ondan sonra da sayın Cumhurbaşkanı, Dışişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı açıklama yaparlar ‘Hava harekatlarımız devam edecek’ derler ama devam edemez bir türlü, ikinci tur gelmez.

Neden biliyor musunuz?

Rusya müsaade etmez.

Peki ben şimdi soruyorum:

Türkiye'ye müsaade etmeyen Rusya, nasıl oluyor da sözde hasmı olan Amerika'nın müttefiki İsrail uçaklarına hava sahasını açarak Şam'ın bombalamasına müsaade ediyor?

Şimdi çok önemli bir şey söylüyorum.

Rusya İsrail'e yol veriyor, Amerika Birleşik Devletleri İsrail'i doğrudan destekliyor.

İsrail savaş uçakları 1 değil, 2 değil, 3 değil, 5 değil istediği gibi Suriye’ye girip çıkıp bombalıyorlar. Rusya'nın bir kere dahi karşı koyduğunu yani karşı koyduğunu duyan,

Gören, bilen kimse yok.

Hal ve durum böyle iken nasıl oluyor da İsrail gidip, gelip Şam’ı bombalıyor?

Hani hava sahası kapalıydı?

Rusya neden izin veriyor?”

Gelelim başka tarafa.

İsrail Lübnan’a girdi.

Dünya sözüm ona ayağa kalktı.

Hemen İran devreye girdi ve “Misilleme yapacağız” dedi.

Yüzlerce Balastik füzesini ateşledi.

Arap alemi bayram yaptı.

Sonra?

Kaç kişi öldü, kaç bina hasar gördü?

Haber alamadık.

Yaycı anlatıyor:

“Gerçi İran ile İsrail arasında çok net bir ‘Cambaza bak’ Savaşı yapılıyor.

… Bakın ben size net söyleyeyim;

İsrail ile İran arasında gerilim yok.”

“İran İsrail'e 500'e yakın füze fırlattı. ‘Haniye Nasrallah ve Deif’in intikamı için işgal topraklarının kalbini hedef aldık’ dedi. Dikkat edin ‘Gazze’nin intikamını alacağız’ demedi.”

“Füzeler atıldı, İsrail bunların hepsini ‘Teker teker sapanla kuş vururmuş gibi indirdik’ dedi.

İndirdi mi? İndirmedi mi?

Atıldı mı? Atılmadı mı?

Gitti mi? Gitmedi mi? bilmiyoruz.

İran ‘Attık’ diyor, İsrail de ‘Atıldı’ diyor ve ‘Biz bunları düşürdük’ diyor.

Peki ölen var mı, yaralanan var mı, İsrail'de bir hasar var mı?

Hayır…

Bir tane hasar var. O da Ürdün'de bir Arap bedevi öldü.”

“Peki bu arada biz bunlarla uğraşırken o esnada ne oldu?

Gazze'de alabildiğince soykırıma devam etti.

7 Ekim'den bu yana da süren bir soykırım var, soykırım var dünyanın gözü önünde soykırım sürüyor…”

“İsrail'in hedefi Toprak büyütmek.

Bu

Gazze olayı değil, Gazze ile de sınırlı kalmayacak.

‘Büyük İsrail Projesi’ var.

Ama bunun ötesinde İsrail'in toprağa ihtiyacı var.

Bu çok net…”

“İsrail çok acımasız bir devlet…

Yapısı normal değil.

Devleti yönetenlerin yapısı diğer devletlerle ve devleti yönetenlerle kıyaslanamaz.

Çünkü vicdan yok. Vicdan olmadığı için bunların toprak büyütecek ellerini ve Gazze'yi yerlere yeksan edecekleri biliniyordu.”

“Resme küçük bakarsanız, yukarıdan bakmazsanız büyük resmin Türkiye merkezli olduğunu göremezsiniz.

Hâlbuki olayın Türkiye'ye etkisini o günden itibaren değerlendirmek lazımdı…”

“Vaadedilmiş Topraklar demek; Fırat ve Dicle nehirlerinin beslediği ve beslendiği yerler ile Nil havzası arasında kalan alan.”

“Ekranda Mossat Karargâhı önündeki İran füzelerinin açtığı çukur var.

‘Balistik füze attım’ diyor. Balistik füzelerin patlayıcı başlıkları olur. Nasıl olur onu bilmiyoruz.

Balistik füzenin ön kısmında patlayıcı olur büyük patlayıcı olur.

Buraya düştüğü noktada 1 kilometrelik alanı yerle bir etmesi lazım.

Bu füzeler düşüyor ve toprağa gömülüyor, patlama çatlama yok.

Ya bu atılanlar balistik füze değil mi?

O zaman balistik füze de patlayıcı başlığı yok…

Sadece şu çukur var.

Etrafında ne bir yanık izi var,  ne böyle parçalanmalar var, ne bir şey var?

Füze yukarıdan düşüyor taş gibi düşmüş yani…”

“Bundan sonraki Hedef Suriye…

Lübnan'a giriyor zaten.

Lübnan'da ordu filanda kalmadı, ordusu filan yok.

İsrail gittikçe Lübnan ordusu geri çekiliyor sürekli.

“Arap İslam Konseyi Genel Sekreteri El Hüseyni El Arabiye televizyonuna Nasrallah öldürülmeden iki gün önce şu açıklamayı yapıyor;

Hasan Nasrallah’a sesleniyor ‘Vasiyetini yaz, İran seni ve grubunu yani Hizbullah'ı sattı.

Başına karşılık İran'ın ne anlaşma yaptığını bilsen her şey tersine dönecek.

Sana Kudüs'ü gösterenler seni sattı. Umarım çok geçmeden olanları görürsün’ dedi ve iki gün sonra da Nasrallah öldürülüyor…”

“7 Ekim 2023'de hem Netenyahu hem de Amerika Birleşik Devletleri başkanı Biden iki açıklama yaptılar;

‘Orta Doğu'da artık Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ dediler.

Gazze'de olmayacak demediler, Filistin'de olmayacak demediler, İsrail'de olmayacak demediler.

Ortadoğu'da hiçbir şey artık eskisi gibi olmayacak dediler…

‘Haritalar, sınırlar yeniden çizilecek’ dediler…”

“Türkiye'ye yönelik bir ‘Vadedilmiş Topraklar Haritası’ var.

Burada Türkiye’deki 22 tane ili kapsar. Şimdi Mersin'ide bunun içerisine dahil ettiler.

23 tane ilden bahsediliyor.

Fırat havzası içerisinde ve çevresinde yer alır bunlar.

Dikkat ediyor musunuz PKK'nın Sözde Kürdistan'ı ile aynıdır, birebir örtüşür o haritayla bu harita.

PKK eşittir İsrail.

Çünkü bu Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) değil Büyük İsrail Projesi’dir.

Bir kere bunu iyi anlamak lazım.

Ben bunu ilk söylediğim zaman boyunlarına Filistin atkıları atıp televizyonlarda ahkam kesenler sadece başını Gazze'ye gömenler, ben ‘Hedef Türkiye aman dikkat! Gazze'de bir ateş yakıldı bu ateş ateştopuna çevrilecek, Ortadoğu'yu yakmaya çalışılacak ve bu ateştopu Türkiye'ye yuvarlanacak’ demiştim…”

“Türkiye'yi bölmek dolayısıyla bunun parçasını oluşturmaya çalışıyorlar.

PKK bugün Irak'ta bir kısmını oluşturmuştur, Suriye'yi parçalamıştır.

Aslında Türkiye kendi güvenliğini sağlamak zorunda…”

“Cumhurbaşkanı diyor ki ‘İsrail gözünü

Türkiye'ye dikecek.’

Ben bunu 7 Ekim 2023'de söyledim. Gazze deyip sadece Gazze'ye gömülmeyecek.

Hedef Türkiye dedim.

Bakın Türkiye'nin etrafında son 30 yılda 20 tane savaş oluyor ve bunların hepsi Türkiye'nin çevresinde. bu 20 tane savaşın hiçbir tanesi Türkiye'nin içerisine sirayet etmiyor.

Ama Balkanları, ama Karadeniz kuzeyinde Ukrayna'yı ama Gürcistan'ı, ama Azerbaycan'ı, Karabağ, İran, Irak, Suriye, Lübnan, Filistin, Libya, Mısır ve onların hepsi bir şekilde savaşların içerisine giriyor, parçalanıyor.

Büyük eziyetler çekiyor ama Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk milleti çölde bir vaha gibi emniyetle yaşıyor ve Gücüne güç katıyor.

Bunda en önemli husus çok güçlü bir

Silahlı Kuvvet’e sahip olmamız ve binlerce yıllık bir devlet geleneğine sahip olmamızdır.

Şimdi hedefin Türkiye olduğu çok nettir.”

2011'den itibaren Amerika PKK ve PYD’ye binlerce TIR silah, mühimmat verdi.

Tank verdi, helikopter verdi…

Geçen sene PKK teröristlerini eğitti eğitti işte Zaten eğitti tank verdi.

Tank eğitimi verdi, helikopter eğitimi verdi.

Geçen sene iki tane Eurocopter helikopteri, PKK'lılar ve YPG'liler içindeyken Suriye'den Irak'a geçmişler Kandil’in orada düştü.

İki tanesi de PKK'lılar kullanırken.

Hava indirme eğitimi verdiler, pilotluk eğitimi verdiler, İHA seğitimi verdiler, hava savunma sistemleri getirdiler.

Biz de kimsenin doğru düzgün bir tepkisi olmadı ama şimdi bazı rakamlara göre 40.000, bazı rakamlara göre 100.000, bazı rakamlara göre 140.000 teröristten oluşan düzenli orduya dönüşen bir yapı var.

… Türkiye'ye düşman bir terör grubunu düzenli orduya niye çevirirsiniz?

Niye helikopter verirsiniz?

Niye tank verirsiniz?

Niye İHA verirsiniz?

Niye hava savunma sistemi verirsiniz?

İsrail'le birleştikten sonra acaba bu terör ordusu kime saldıracak?

Asıl soru bu soru bu…

O zaman da ‘Hedef Türkiye’ çok net ortaya çıkıyor…”

“Suriye'deki askeri varlığımız devam etmeli…

Bazıları diyor ki; ‘Suriye'den çekilmeli

Esad'la görüşüyoruz.”

Adamın zaten topraklarının üçte birinden fazlası PKK ve YPG'nin elinde.

Sen çekildiğin an orayı PKK-YPG dolduracak.

Bizim sınırımız tamamen PKK-YPG’lilerin doldurduğu alan olacak.

Yani o alandaki askeri varlığımız gerçekten çok önemli.

Bırakın tahliyeyi takviye etmemiz lazım.

Bugün Suriye'den askerimizi çekelim diyenler bilerek ya da bilmeyerek Siyonizme İsrail'e ve PKK'ya hizmet ediyorlar…

“Bu arada Güney Kıbrıs Rum yönetimi İsrail'e destek için üs verdi.

Amerika, İngiltere ve Yunanistan da bunu altyapısını yaptı.

Güney Kıbrıs'ı Limassol’u İsrail'e destek üstü yaptılar.”

Tümamiral Cihat Yaycı bunları anlatırken hayretle izledim.

Sizlerle de paylaşmak istedim.

Anlattıklarına katılmamak imkânsız, toplanan ipuçlarından İsrail’in nihai hedefinin ülkemiz toprakları olduğu aşikâr.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onu yönetenler ile muhalefet bir araya gelerek önlemi almalı ve mecliste yapılacak istişarelerle politikalar üretilmeli ve topraklarımıza göz diken çıbanların başı büyümeden ezilmelidir.