Geçen sene de güz kurağını gözden geçirmiştik. Zaten ondan önceki sene buğdayları aralık ayı sonuna doğru ekmiştik. Bu sene daha da garip bir kuraklık var. Mayıstan beri yağmurun damlası yok. Zeytinler leblebi gibi kaldı. Mevsimler değişiyor. Yaz daha uzun, kuraklık daha şiddetli bir şekilde kendini gösteriyor.
Mevsimi geldi kışlık ekimlerin ama yağmur sadece ce yapıyor hepsi o kadar. Ekim ayı içinde mevzi olarak yağan yağmurlar dışında yağış yok. Yağan yağmuru da kuru rüzgâr aldı götürdü. Kış geliyor ama yağmur hala görünmüyor. Sistemler değişmezse Kasım ayı ortalarına kadar yağmur görünmüyor. Sulanan alanlarda dahi toprak kupkuru duruyor. Göletlerde su tükenmek üzere neredeyse. Bölge ciddi bir kuraklık yaşıyor. Bu kuraklıklar daha sıklıkla tekrarlanmaya başladı. 2010, 2016, 2019, 2020, 2022 yıllarında da benzer güz kuraklığı sonbahar ekimlerini etkilemişti.
Sonbahar yağışları aslında çayırın çimenin yeşermesi için önemli olduğu gibi, kışlık ekimler için de elzemdir.
Yağış yetersizliği bölge arıcılığını da yakından etkilemektedir. Güzün açan çiçekli bitkiler çiçek açamıyor. Havalar soğumaya başladı. Arı çalışamıyor. Arılar polen bulmakta zorlanıyor. Püren çiçek açtı ama bazı yerlerde kurumaya başladı bile. Kovanlarda bal var ama polen gelmediği için çoğu kovanlarda yavru gelişimi zayıf görünüyor. Arılara şerbet veya kek vermek gerekiyor. Bu mevsimde genç arı nüfusunun artmasında fayda var. Genç nüfusla kışa giren arılar bahara daha güçlü çıkarlar.
Ülkemizin hemen bütün bölgelerinde olduğu gibi Çanakkale’de de kışlık ürünlerden en fazla buğday ekilmektedir. Arpa, yulaf ve tritikale ekilişi düşük düzeylerdedir. Yine fiğ ve yem bezelyesi ekilişi kayda değer düzeydedir. Kışlık ekimler yağış yetersizliği nedeniyle yapılamamakta veya kuruya yapılmaktadır.
Bu sene de kışlık ekimler geç kalacak gibi görünüyor. Hala ekim yapabilecek bir yağış düşmedi. Bundan sonra yapılacak ekimlerde hızlı hareket etmekte yarar vardır. Ne kadar erken ekim yapılabilirse verim o derece yükselmektedir.
Bu sene yazlık üretim sezonu çok sıkıntılı gitti. Çiftçimiz neredeyse hiçbir üründen para kazanamadı. Kışlık ekimlerin gecikmesi de önümüzdeki senenin sıkıntısına işaret etmektedir.
Normal zamanlarda, ekim ayında düşen yağışlarla orman içi alanlar ıslaklığını korur ve Kasım ayı içinde mantar ve melki çıkar, insanımız yakın çevredeki ormanlık alanlarda hem spor yapar hem de mantar toplardı. Bu sene kuraklık nedeniyle, orman içleri kupkuru.
Kışlık ekimlerde kuruya ekim yapmak da mümkün. Orta Anadolu’da çoğunlukla kuruya ekim yapılır. Ancak risklidir. Az bir yağış alatav sorunu yaratabilir. Tohum çimlenir, ardı kurak kalırsa fidecikler kurur. Bu nedenle tavlı toprağa ekim yapmak her zaman daha iyidir. Bununla birlikte geç gelen yağışların fazla olması ve toprağın tava gelmeme ihtimali bulunmaktadır.
Çiftçilik zor zanaat. Üstü açık. Kontrol edilemeyen şartlar oluşabiliyor. Aslında sulama alt yapısı olan bölgelerde sulama imkânlarından yararlanmak mümkündür. Ancak beklemekten başka çare görünmüyor.