Geçen yıl, Sayın Özgür Özel Bey'in seçilmesi  üzerine yazdıklarımız... Değişen bir şey yok... Ana muhalefet savrulmaya devam ediyor... Yazık!

Bilgi edinmeniz dileğiyle...

 

Özgür Özel

 

Ana muhalefet partisi genel başkanlığına seçilmiş... Tebrik ederim...

Ana muhalefet partisi, iktidara namzet bir parti olduğu için siyasi hayatımızda çok önemli bir yere sahiptir...

Ana muhalefet partisi olarak son yirmi bir yılda sadece CHP vardı. İktidar ve ana muhalefet hiç değişmedi...

İktidar, doğru veya yanlış birçok çalışma yaptı... Bu çalışmalardan iyi olanları alkışladık, kötü olanları da eleştirdik...

Eleştirdiğimiz konularda, iktidar namzeti olan Ana Muhalefette bulunan parti ne diyor, diye Parti Programına baktığımızda, programın boş küme olduğunu gördüm. Türkiye'nin hiçbir problemine çözüm üretemiyordu... Ben, önce partinin umdelerine sahip çıkılmasını savundum... Sonra da  Türkiye'nin problemlerine çözüm üretecek bir programı olması gerektiğini sürekli yazdım, söyledim... CHP'li arkadaşlar, bizim hariçten söylemlerimize siyaseten cevap verdiler;ama, bilimsel bilgiyle cevap veremediler... Çünkü, başka bir ülkenin siyasi partisiymiş gibi hareket ediliyordu. Ülkemizin problemlerinin on tanesini sıralayın ve CHP programında, bu problemlerin somut çözümlerini arayın bulamazsınız... Çünkü yok!

 

İktidar, kendi programını, Batı'nın istediği şekliyle uyguladı...

 

Fabrikalar satıldı...

 

Tarım arazileri, çiftlikler satıldı...

Kamu binalarında, rant oluşabilecek yerler, tespit edildi ve satıldı...

 

Bilimsel gelişme için akademik ünvanda yükselme kriterleri çok çok esnetildi ve herkes profesör oldu...

 

Askeri vesayeti kaldırıyoruz söylemi  adı altında TSK yıpratıldı ve bir cemaate teslim edildi. Bu cemaat de ABD adına ülkeye el koymaya kalktı. Türk Askeri dediğimiz kişiler, Türk Parlamentosunu ve Türk halkını bombaladı... Tarihimizin en kara dönemini yaşadık...

 

Öğretmen yetiştirme sistemi geliştirilemedi... Sayıca plansız olarak yetiştirdiğimiz öğretmenlerin atamasını yapacak kadroyu bulamadık ve yığılmalar oldu...

 

Köyleri boşalttık, tarım dibe vurdu. Gıda enflasyonu halkın belini kırdı ve umutsuz, karamsar bir millet olduk...

 

Enerji ve iletişim sektörü özelleşti ve halka faturası fazla gelen bir oluşum gerçekleşti...

 

Maden sahaları yabancılara talan ettirildi ve hâlâ ülkemizin en büyük problemi olarak durmakta...

 

Ege Denizinde bize ait adalar, Yunanlılar tarafından işgal edildi, sesimiz çıkmadı...

 

Askerimizin başına çuval geçirildi ve sesimiz kısık dahi çıkmadı...

 

Büyük şehirler, ranta kurban gitti... Şehirlerden yeşil örtü kovalandı...

 

Sağlıkta iyi binalar yapıldı;ama, işletmede sınıfta kaldık...

 

Ücret adaletsizliği belimizi bükmekte ve gelecek kaygısı yaşayan bir emekliler topluluğu, ölümü bekler oldu... İktidar, bu işe çözüm bulamadı...

 

Dış politikada zikzaklar çizdik... (Son dönemde yapılanlar ise daha tutarlı olmaya başladı. Devlet yönetmenin ne olduğunu yaparak yaşayarak öğrendik...)

 

Adalet sistemi çöktü... Yargılama süreleri neredeyse beş yıla dayandı...

Adli kolluk kuvvetleri bir türlü kurulamadı. Savcı ve savunma, aynı zemine taşınamadı. Adalet saraylarında sadece hakimlerin kalması sağlanamadı...

 

Çevre ve orman polisi ihdas edilemedi... Doğa kirletilmeye devam etmekte...

 

Siyasi partiler, demokratik bir yapıda olamadı. İki dönemden fazla seçilme kriteri getirilemedi... Sendika ağalığı gibi delege ağalığı da oluştu...

 

Yerel yönetimler, yeterince desteklenmedi ve denetlenmedi.

 

ÖSS kontenjanlarında bir facia yaşanmaktadır... Fen Bilimleri ve mühendisliklerde yeterince kontenjan olmamaktadır.

Her biri on beş bin kadar kontenjan verilmiş olan hukuk, kamu yönetimi ve ilahiyat için gelecekte hangi atamaları yapabileceksiniz? Üniversite eğitimi siyasi saiklere göre değil, akılcı bir bakış tarzıyla şekillenmeliydi...

 

Yukarıya yazdığım ve yazmak için  sayfaları dolduracağımız problemlere çözüm için ana muhalefetin programı ne diyor?

Bir hiç!

Bundan üç yıl önce de bir program çalışması yapılacaktı ;ama, yapılamadı...

 

Bence, CHP'nin bu yapısı, partiyi değiştiremez ve dönüştüremez... Çünkü, partinin bir felsefesi yok... Programı yok!

Ben, tüzük değişikliğinden önce program değişikliğini savunurum.

Önce program, sonra tüzük ve en sonra da önümüzdeki yerel seçimler için seçilme kriterleri koyulmalı, derim...

 

Elli yaşın üstünde aday bulundurmayın... Parti baronlarının önünü kapatın. Genç, iyi eğitilmiş, beşeri münasebetleri iyi olan arkadaşları kamuoyu önüne çıkarın. Tüm üyelerin katılımıyla  ön seçim yapıp seçimlere girin ve vatandaşa hiçbir zaman yalan söylemeyin, derim...

 

Parlamentoda yapılan oylamalarda da tüm milletvekilleri oylamalara katılmalı... Son oylamalara katılmayan elli kadar milletvekilinin olması da düşündürücü...

 

Bu kadar problemli bir Türkiye için yeni ana muhalefet lideri ülkemize hayırlı olsun.

Darası diğer partilere diyelim...

Türk, Atatürk, Türkiye, Türk Dili, Türk Anayasası, Türkiye Cumhuriyeti gibi kavramlar kırmızı çizginiz olsun...

Yeni seçilen Genel Başkan, Sayın Özgür Özel Bey'e başarılar dilerim ...

Bilgi edinmeniz dileğiyle...

**

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...