Doğal felaketler dünyanın hemen her yerinde artarak devam ediyor. Rekor kıran sıcaklıklar, uzun süren kuraklıklar da doğal felakettir aslında. Felaket deyinde seller, depremler akla geliyor. Oysa sellerin kökeninde de yüksek sıcaklıklar yatıyor. Artan sıcaklıkların temelinde de atmosferde karbondioksit artışı önemli rol oynuyor.

Karbon ayak izi, birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsü olarak tanımlanıyor. İki ana kısımdan oluşuyor. Birincil karbon ayak izi evsel enerji tüketimi ve ulaşım (söz gelimi araba ve uçak) dahil olmak üzere fosil yakıtlarının yanmasından ortaya çıkan doğrudan karbondioksit emisyonları kapsıyor. İkincil karbon ayak izi ise kullandığımız ürünlerin tüm yaşamın döngüsünden bu ürünlerin imalatı ve en sonunda bozulmalarıyla ilgili olan dolaylı karbon emisyonları içeriyor.

Karbon salınımını kesinlikle azaltmak gerekiyor. Yoksa her geçen gün daha fazla kriz yaşıyor. Uzmanlar karbon ayak izini azaltmak için uygulanabilir önerilerde bulunuyorlar.

Küçük motor hacmine sahip araç seçimi, yürüyerek gidilebilecek mesafeler yürünerek, uygun şartlar varsa bisiklet kullanılarak gidilmesi karbon salınımını azaltmada en etkili uygulamalar. Yollarda arabaları uygun hızda kullanarak ve takip mesafesini koruyarak gaz-fren uygulamalarını azaltmak da son derece önemli.

Atıkların azaltılması, imalatçıların gereksiz ve tabiatta bozulmayan ambalaj malzemelerini azaltmaları, ambalajsız tüketilebilecek ürünlerin ambalaj kullanmadan tüketilmesi, karbon ayak izini azaltıyor. Bitkisel ve hayvansal artıkların çöpe atılması yerine bahçede ya da belediye parklarında tabii gübre olarak kullanılması, geri dönüşüm konusuna özen gösterilmesi, gerekli olmadıkça çok küçük miktarlarda ambalajlanmış gıda ürünlerinin tüketilmemesi de karbon salınımını önemli ölçüde azaltıyor.

Kömür, doğal gaz, petrol yerine ısınmak için güneş enerjisinden yararlanmak, kaloriferlerin petek ısıları en alt düzeyde tutmak, binaların izolasyonunu güçlendirmek, ısı yalıtımına önem vermek karbon ayak izini azaltmada etkili görünüyor.

Elektrik için yenilenebilir enerji kullanmak, tasarruflu ampuller, buzdolapları, klima cihazlarını tercih etmek, seyahatlere mümkün olduğunca toplu taşıma araçlarıyla çıkmak, tatillere uçakla gitmek gibi uygulamalar doğrudan karbon ayak izini azaltmada daha etkili görünüyor.

İmalat ya da nakliyesinde yüksek emisyona sahip olan ürünleri kullanmamak, hazır su kullanımını azaltmak, uzak mesafelerden gelen ürünleri tüketmemek ikincil karbon ayak izini azaltmada etkili uygulamalar olarak kabul ediliyor. Depozitosuz ürünleri, kullan at ambalajları azaltmak karbon emisyonunu azaltmak için en pratik uygulamalar. Ambalajlarda şişe ve depozitolu şişe tercihi %70 enerji tasarrufu sağlayabiliyor.

Yakın çevre ürünleriyle beslenmek, gıda ürünlerine çok fazla yol kat ettirmemek küresel ısınmayla mücadelede son derece etkili görünüyor.

Karbon ayak izini azaltmada bütün uygulama ve tedbirler ekseninde gençlerin eğitimi ve karbon ayak izinin azaltılmasında sorumluluk almalarının sağlanması gerekiyor. Avrupa Birliği tarafından desteklenen ‘The young saviours of the future’ projesi, Aydın Adnan Menderes ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversiteleri ile Fransa ve Bulgaristan’dan iki enstitü tarafından ortaklaşa yürütülüyor ve proje çerçevesinde gençlerin bireysel olarak karbon ayak izini azaltmada rollerinin geliştirilmesi, bir yerde gençlerin gereksiz tüketimlerini azaltmaları ve karbon ayak izini azaltmada daha duyarlı davranmaları hedefleniyor.