Yıllar önce, Çanakkale Savaşları'nın ellinci yılında, biz, şehir merkezinde bir bayram kutlaması yapmıştık.

Muhataplarımız ise Çanakkale' ye Avustralya'dan Çanakkale Savaşmış kendi askerlerini getirmişti. Kendilerinin savaştığı yerlerde törenler yaptılar...

Onlar, kendi mezarlıklarını 1930'lu yılların başında bitirmişti. Bizim ise yaptığımız bir tane bile şehitliğimiz yoktu...

Bu noksanlığı gidermek için bizde de faaliyet başladı. Halktan toplanan paralarla Çanakkale Şehitleri Abidesi, Ağustos 1960'ta bitirildi ve ziyarete açıldı. Abide'nin altına da, İngiltere Kraliçesi  Elizabet'in  ziyaretine yetiştirilmek üzere bir de müze yapıldı... Yahya Çavuş Siperleri'nin olduğu Ertuğrul Koyu üzerine de küçük bir anıtı yine halk yapmıştı... Kuzey Bölgesi'nde  bizim hiçbir şeyimiz yoktu. Conkbayırı'nda Yeni Zelanda Anıtı, Mustafa Kemal'in Gözetleme yaptığı yer, siperler vardı... Büyük Anafarta Köyü çıkışındaki iki Alay Komutanımızın ( Halit Bey ve Yusuf Ziya Bey) şehit mezarları da, Şehitlikleri İmar Cemiyeti' nce gerçekleştirilmişti... Yine Üstteğmen Hasan Tahsin, Alay Müftüsü ve Şehit iki subayımız adına da yolun sol tarafına bir anıt yapılmıştı... Karakol Dağı, Kireçtepe'de ise on dört kadar şehitimiz için bir şehitlik de savaşta yapılmıştı...

Yarımada'da bize ait, yapılmış fazla bir şey yoktu. Seddülbahir'de İlk Şehitler Anıtı, Zığındere'de Nuri Yamut Paşa'nın yaptırdığı bir anıt vardı.

Bu arada, Alçıtepe'de Salim Mutlu Amca'nın yaptığı bir küçük müze de ziyaret alanıydı.

Muhataplarımızdan  İngilizlere ait Helles Anıtı, Fransizlara ait, Morto Koyu'da, hem mezarlık hem de Anıt vardı. Anzakların Kanlı Sırt'ta bir Anıtı ve mezarlığı, Conk Bayırı'nda da bir Anıt ve Doğu tarafında da bir mezarlığı vardı.

Biz, Karayürek Deresi içinde 57. Alay Komutanı, Şehit  Hüseyin Avni Bey' in mezarını da daha sonra bulup yaptırmış olduk.

1990 yılı 'nda savaşın yetmiş beşinci yılı törenlerinde de Cumhurbaşkanımız Rahmetli Turgut Özal' a benim talepte bulunmam  üzerine, onun talimatıyla ilk şehitlikleri yapmaya başladık. İlk şehitliğimiz, 57. Alay Şehitliği, Bombasırtı'nda yapıldı. 12 Aralık 1992 tarihinde de ziyarete açıldı.

Daha sonra, Şehitler Abidesi önündeki şehitlik yapıldı.

Yine, Yahya Çavuş, Zığındere Sargı Yeri Şehitliği,  Akbaş Şehitliği, Kocadere Hastane Şehitliği yapıldı... İki binli yıllarda da, Kesikdere, Çataldere, Albayrak Sırtı Altında  şehitlikler yapıldı... Daha sonra Kireçtepe Şehitliği, Soğanlıdere Şehitliği yapıldı...

Böylece on şehitlik yapılmış oldu. Yakın dönemde, Karakoldağı üzerinde, Çataldere içinde ve Kanlısırt'ın güneyinde, Çataldere'ye bağlanan yerde birer şehitlik daha yapmış olduk. Yine, Kanlıdere kaynağında da bir şehitlik daha yapıldı...

Bizim on dört şehitliğimiz var. Muhataplarımızın da otuz üç  tane mezarlığı bulunmaktadır. Benim tespitlerime göre Çanakkale Savaşı'yla ilgili altmış bir tane toplu gömü yaptığımız yer bulunmaktadır... Bizim, muhataplarımıza göre daha çok yapmamız gereken şehitliğimiz bulunmaktadır.

Yine, Çanakkale Savaşları' nın yüzüncü yılı için yapılması gereken seksen farklı iş için dönemin yetkililerine verdiğim dilekçelerime göre sadece Seddülbahir - Alçıtepe dış yolu asfalt işlemi yapıldı. Başka da bir şey yapılmadı... Yani, yüzüncü yıl, yapılacak işler için bir fiyaskoydu...

Bu, en azından benim için bir yürek yarasıydı...

Gelelim günümüze...

Bu yıl, Kıbrıs Barış Harekatı'nın ellinci yılıydı...

Bu yıl için de bir şeyler yapılmalıydı...

Bu konu üzerine, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim Sağlık ve Bilimsel Araştırma Vakfı yönetimi olarak bir şeyler yapmak için girişimlerde bulunduk.

Üniversitemizin Rektörü Sayın Prof. Dr. Ramazan Cüneyt Erenoğlu Hocamıza konuyu açtığımızda, ne yapmak gerekiyorsa yapalım, dedi.

Temmuz Harekâtı için Temmuz Çıkartmasına katılan

Gazilerimizin konuşacağı bir program hazırladık ve bu programı uyguladık.

Yine, Ağustos harekâtı için de Ağustos Harekatı'na katılan Gazilerimizin  konuşmacı olduğu bir programı da Ağustos ayı içinde uyguladık. Ayrıca, Gazilerimizin hatıralarını da Üniversitemiz Radyo Stüdyolarında kayda aldık. Böylece Cumhuriyet Dönemi' nde,  Türk Milleti'nin toprak kaybeden ve göz yaşı döken toplum olmaktan  çıkıp Zaferler kazanan bir topluma doğru gidişimizi de geleceğin tarihçilerine belge olarak bırakmak için kayıt altına almış olduk. Yine, bütün şehitlerimizi de  rahmet ve minnetle anmış olduk.

Bu faaliyetlerimize katılan Muharip Gaziler Derneği Çanakkale Şubesi Başkan ve yöneticilerine ve bütün üyelerine, bize desteklerini sunan Boğaz  Medya Grubu'na, STK temsilcilerine, Alan Kılavuzlarına ve ÇOMÜ Ailesine çok teşekkür ederim.

Var olsunlar...

Bilgi edinmeniz dileğiyle...

 

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...