Uykunun vücut için sihirli bir hap olduğunu anlatıyor uzmanlar. Uykunun süresi, zamanlaması ve kalitesi gerçekten insanın bağışıklık sistemini güçlendirebiliyor, kan şekerini iyileştirebiliyor, hatta kalp krizi ve felç riskini azaltabiliyor.
Bazı araştırmalarda erkekler ve kadınlarda uyku farklılıkları olduğu ifade ediliyor, ancak uykunun özelliklerinin bir cinsiyette diğerine göre farklı işlevler görüp görmediği, özellikle de kalple ilgili olduğu konusunda sağlıklı bilgiler bulunmuyor.
Yıllardır yapılan çok sayıda çalışmada, uykunun kalp sağlığında kritik bir rol oynadığı açıkça belirtiliyor. Uyku süresi sağlıklı kan basıncı seviyelerini korumada önemli rol oynuyor. Yedi saatten az uyuyan kişilerin en az yedi saat uyuyanlara kıyasla daha yüksek kan basıncına sahip olduğu çoğu araştırmada ispatlanıyor.
Brezilya’da yapılan bir çalışmada, derin uykuda (uykunun üçüncü ve en derin evresi) daha fazla zaman geçiren kadınların, bu evrede daha az zaman geçiren kadınlara kıyasla daha düşük kan basıncına sahip olma eğiliminde olduğu bildiriliyor. Ancak erkeklerde, kan basıncı ile derin uyku arasında önemli bir farklılık gözlenmediği ifade ediliyor. Aynı zamanda, uykuya daldıktan sonra daha sık uyanan erkeklerin kan basıncı, daha az sıklıkta uyanan erkeklerden daha yüksek görünüyor. Kadınlarda ise uykuya daldıktan sonra uyanmanın kan basıncını etkilemediği belirtiliyor.
Araştırmacılar, orta ila şiddetli uyku apnesi olmayan 1.100'den fazla yetişkin için evde uyku çalışmalarını inceledikleri çalışmada, uyku sırasında beyin dalgaları ve kalp atış hızı gibi çeşitli vücut fonksiyonlarını ölçmüşler ve kan basıncı ölçümleri ile açlık kan örnekleri alarak lipid seviyelerini, toplam kolesterol, yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterol, düşük yoğunluklu lipoprotein kolesterol ve trigliseritler kaydetmişler ve cinsiyete göre farklılıkları belirlemişler.
Çalışmada erkekler ve kadınlar arasında kan basıncı yönünden önemli farklılıklar ortaya çıkıyor.
Araştırmada derin uyku ile kan basıncı arasında hem erkeklerde hem de kadınlarda önemli ilişkilerin bulunması kalple ilgili sorunların farklı yöntemlerle çözümlenebileceğini gösteriyor. Yine uyku esnasında bir veya daha fazla uyanma ile artan kan basıncı gibi ilişkiler uykunun tedavi edici özelliklerini de kanıtlıyor. Buradan hareketle araştırıcılar uykunun tedavi edici özelliklerinin de belirlenebileceği yeni çalışmalara ihtiyaç bulunduğunu ifade ediyorlar.
Çok sayıda çalışmada derin ve kesintisiz uykunun kan basıncını düşürmesi, kalbi dinlendirmesi önemli bir sonuç olarak gösteriliyor. Daha önceki çalışmalarda müzikle uyumanın beyni ve biyolojiyi ne kadar yorduğuna dair araştırmalar yapılmıştı.
Uzmanların odaklandığı noktalardan biri de bilişim araçlarının, özellikle sosyal medya kanallarının insanların uykusuna ortak olması. Bu durumun insanlarda önemli sıkıntılar yarattığını, gelecekte uykusuzluğa dayalı daha büyük sağlık sorunlarının ortaya çıkacağı konusunda bütün uzmanlar ortak noktada buluşuyor ve çözüm üretmeye çalışıyorlar.