Sabah yürüyüşlerine çok erken başlıyorum.

Her taraf karanlık...

Ayrıca, aydınlatmalarda da arızalar oluyor. Belli bir hat, günlerdir karanlık..

Güzergâhta dokuz ayrı koloni de köpekler var.

Önceleri saldırıyorlardı, şimdi belli bir yere kadar birlikte yürüyoruz.

Güzelyalı'dan kalkan Belediye Otobüsü, saat 07:15'te Dardanos' tan Dalyan'a doğru geçiyor.

Sabah ezanı saat 07:05 gibi okunuyor. Her taraf karanlık...

Saat 08:30'da mesaiye gidecekler, en geç saat 07:00'da  kalkıp hazırlanmalı... Kahvaltı yapmalı, giyinip saat 08:00 gibi yola çıkmalı ki iş yerine zamanında yetişmiş olsun... Havanın aydınlanması saat 07:30'da olmakta... Yani, kişiler işe, okula gidecekse hep elektrik enerjisini kullanacaklar...

Yine saat 17:00 'da işten çıkan bir kişi hava karardığı zaman evine gitmekte ve elektrik enerjisi kullanmakta...

Benim gibi, spor meraklıları da bilhassa Avrupa Kupası maçlarında, ikinci periyotta, saat 23:00'da başlayan maçlar için gece saat 01:00'a kadar maç seyredip saat 01:30 gibi yatmakta...Yani  elektrik enerjisini çok uzun süre kullanmakta ve tüketmekte...

Yani, bizim hayatımızda etkili olan üç periyottan birisini, ileri veya geri saat uygulamasıyla verimli olarak kullanabiliriz, diye düşünürüm. Bilhassa termik santrallerden elde edilen enerjiyle doğalgaz çevrim santrallerinden elde edilen enerji için doğaya salınan karbon miktarını da düşünürsek, sağlıklı bir hayat için bile, ileri saat  uygulaması gerekir, diye düşünürüm...

Devlet, çok mu zengin ki enerji şirketlerine bu iş için çok çok para aktarmakta veya tüketiciyi fazla para vermeye zorlamakta...

Anlamış değiliz...

Yönetimin bu konuyu dikkate almasını dilerim...

Böyle devam kararı alıyorlarsa, tüketicinin elektrik faturasının 1/3'ünü  o kararı verenler ödesinler, derim.

Öğrenciler için işkenceye dönen, sporseverler için işkenceye dönen ileri saat uygulaması kararınızı tekrar gözden geçirin ve halktan yana karar alın, derim.

Benden hatırlatması...

Bilgi edinmeniz dileğiyle...

******

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...