Ülkemizde iki yüz sekiz üniversite bulunmaktadır. Her ilimizde bir üniversite mutlaka var. Bazı illerimizde de bunlar nüfus açısından büyük olan iller ki birden fazla üniversiteye sahiptir. Nüfusu yirmi milyona yaklaşan İstanbul  ilimiz bu alanda açıkara öndedir. İstanbul'u Ankara, İzmir, Adana, Antalya, Bursa, Kayseri, Konya gibi illerimiz takip etmektedir...

Londra merkezli, Yükseköğretim Derecelendirme  Kuruluşu

Quacquarelli Symonds (QS),

QS 2025  Dünya Üniversiteler Sıralamasını yayınladı...

Bu sıralamaya göre, ilk on üniversite şöyle sıralanmıştır...

1- Massachusetts Teknoloji Enstitüsü(MİT)

2- İmperial College London

3- Oxford Üniversity

4- Harvard Üniversity

5-Cambridge Üniversity

6-Stanford Üniversity

7- ETH Zürih Üniversity

8-National Singapur Üniversity

9- Ünited Kingdon London

10- California Teknoloji Enstitüsü

Burada, yetmiş sekiz başlıkta, üniversiteler incelenmiş. Ben, biraz da kendi ilgi alanlarıma göre, yapılan sıralamayı inceledim.

Bu başlıklardan "Tarih" bilim alanında ilk iki yüz elli üniversite sıralanmış. Türkiye'den hiçbir  üniversite bu sıralamaya girememiş...

Yine, Kütüphane ve Bilgi Bilimi üzerine yüz üniversite sıralanmış. Türkiye'den hiçbir üniversite bu kriter içinde yok...

Su kaynakları üzerine çalışmalar yapan üniversiteler sıralamasında, mollaların yönettiği İran'ın Tahran, Tebriz ve Isfahan Üniversiteleri ilk elli içinde yer alırken bizden İTÜ,  yüz otuz altıncı sıradan listeye girmiş. Başka üniversite ilk iki yüz içinde yok...

Teknoloji  üretimi kriterine göre,

Yedinci sırada, Singapur Ulusal Üniversitesi var ve ilk on içinde diğer üniversitelerin tamamı  Çin  Üniversiteleridir...

İlk beş yüzde bizden hiçbir üniversite yok. Sadece İTÜ, beş yüz elli sekizinci sırada... İlk bin içinde de Başkent, Gazi, Atatürk, Yıldız, Bilkent, Hacettepe, Kıbrıs, Koç  gibi üniversitelerimiz bulunmakta... Bunların sıralamasını  yapmadım, ancak ilk bin içinde olduklarını ifade ederim.

Üniversiteler içinde etnik çalışmalar yapanların sıralaması için ilk yüz üniversite sıralanmış ve Türkiye'den bu alanda çalışma yapmış ve sıralamaya girmiş hiçbir üniversite yok...

Eğitim başlığı altında beş yüz üniversite sıralanmış. Bizim, bu alanda sıralamaya giren üniversitelerimiz ise sırasıyla Hacettepe Üniversitesi(279), Gazi Üniversitesi(417), Anadolu Üniversitesi(426), Boğaziçi Üniversitesi(492), Ankara Üniversitesi(500) şeklinde sıralanmıştır.

Başka bir sıralama şekli olarak da, Üniversity Ranking by Academic Performance  sıralamasında da yüz beş kriter izlenmiş.

Buna göre de ;

Akademik yayın sayısı,  Akademik itibar,  Atıf sayısı,  Uluslararası araştırma ağında bulunma, Sürdürülebilirlilik, Uluslararası akademisyen sayısı  gibi önemli başlıklarda bin beş yüz iki üniversite sıralanmış ve burada ABD, 197  üniversitesiyle birinci sırada, İngiltere 90 üniversitesiyle ikinci sırada, Çin 71 üniversitesiyle üçüncü sırada yer almıştır.

Her iki listeyi de incelediğimde, Çin, çok hızlı bir şekilde yükselmekte, Anglo Saksonların hakim olduğu ülkelerin üniversite gücü hâlâ yüksek. Ancak, bu irtifayı Çin, Japonya, Kore, Taylan, Hindistan, İran, Suudi Arabistan, Brezilya, İsrail gibi ülkeler zorlamaktadır.

Burada, önemli bir atak içinde olan ve fen bilimlerinde ve teknoloji alanında Çin ve Singapur, iki bin otuzlu yıllarda, Çin birinci, Singapur dördüncü sırayı alacak gibi duruyor. Çin, 2030 yılından sonra, dünyanın en büyük bilim üretim merkezi olma birinciliğini ABD'den alacaktır, durumu karşımıza çıkmaktadır.

Biz, bilimde neredeyiz?

Burada, benim gördüğüm kadarıyla üniversitelerimiz bilimsel bilgiyi önceleme konusunda, ülke ihtiyaçlarına göre yeniden reforma tabi tutulmalıdır...

Bunun için de

1- Akademik yükseltme kriterleri  ve kadroya atanma konusunda, ahbap çavuş ilişkileri bitirilmelidir. Akademik ünvanda yükselmiş kişinin yükseldiği kadroya atanması otomatik olarak yapılmalıdır... Bölüm veya ABD Başkanı'nın kaprisine bırakılmamalıdır.

2- Yıl içinde bilimsel bilgi üretmiş olan akademik personel, üretilen bilgi oranında ödüllendirilmelidir.

3- Ünivetsiteler, tam özerk olmalı ve idari yönetici ile akademik yönetici ayrılmalıdır.

İdari yönetici, bilim üretme konusunda alt yapıyla ilgilenmeli ve akademik idareci olan Rektör de sadece bilimsel çalışma ile ilgilenmeli...

4- Üniversite akademik kadrosu ders anlatan ve bilimsel araştırma yapan olmak üzere ikiye ayrılmalı ve araştırma bütçeleriyle bilimsel bilgi üretilmeli... Akademik personel bu çalışma için proje süresince sadece o projenin gerçekleşmesi için çalışmalıdır...

5- Fakültelerin  birinci sınıfından itibaren bütün öğrenciler, sınıf danışmanı akademik personel tarafından takip edilmeli ve bölüm içi gelenek oluşturulacak bir bilgi aktarımı ve gelişimi sağlanacak alt yapı kurulmalı, başarılı görülen öğrenciler, akademik hayata  kazandırılmalıdır...

6- Akademik kadronun bir yıl içinde ürettiği tüm bilgiler Rektörlüğe gönderilmeli ve bilimsel bilgiye en çok katkı sunandan başlayarak çalışkan akademik kadro ödüllendirilmelidir...

7- Rektörlük ofislerinde  tercüme birimleri kurularak , üretilen bilginin diğer dillere çevrilmesi sağlanmalıdır... Böylece, atıf sayılarının da  artması sağlanmalıdır.

8- Üniversitelerin üretmiş olduğu yüksek lisans ve doktora tezleri de yayınlanmalı ve bütün üniversitelere, ilgili kamu kuruluşlarına da dağıtımı sağlanmalıdır.

9- Bilimsel bilgiyi üreten akademik kadronun bilgi üretimindeki zaafları veya çalışmaması durumunda üniversite ile ilişiği kesilmelidir.

Yine, verimli  çalışan ve bilgi üretmeye devam eden emekli olmuş, akademik kadrolar için üniversite içinde birer oda tahsisi yapılarak, araştırma yapacak öğrencilere yardımcı olmaları sağlanmalıdır...

10- İlk iki yıllık çalışmalarıyla verimli olmayan rektörler görevden alınarak, yerlerine daha aktif kişiler atanmalıdır. İdareci olacak akademik personel de  yetiştirilmeli, bu kişiler, dünya görüşüne göre değil, bilimsel bilgiye önem veren kişilerden seçilerek, müstakbel rektör adayları olarak eğitilmeli ve bu grup içinden rektör ataması yapılmalıdır.

11-Öğrenci kulüpleri daha aktif olmalı. Tüm öğrencileri barındıracak devlet yurtları olmalı. Böylece, öğrenci mağduriyetleri yaşanmamalı... Öğrencilerin beslenmelerine de dikkat edilmeli...

12-Öğrencilerin ürettikleri her şeyden elde edilecek gelirlerden öğrencilerin de istifade etmesi sağlanmalı. Bu konuda, yeni bir düzenleme yapılmalı...

13- Bilimsel bilgi üreten ve üniversite dışında olan kişiler ve  laboratuvar sahipleri de üniversite ile işbirliği içinde olabilmeli ve onlara da çalıştıkları dönem içinde bazı akademik ünvanlar da verilebilmeli...

Her şeyden önce, idari yapılanmada demokratik değerler gözetilmeli... Üniversiteler, fiziki mekan açısından da sağlıklı yapılara sahip olmalı...

Son sözümüz de bilimden ayrılmadan, bilimin peşinden koşmalıyız...

Bilgi edinmeniz dileğiyle..

******

Düşünmeye, okumaya, yazmaya ve konuşmaya devam...

"Not:TIP alanında yapılan çalışmalarda da Hacettepe Üniversitesi, sekiz yüz doksan dokuzuncu sıradadır..."